Balkon bahçeciliğine giriş

(Biraz ciddi başlık atalım ki, uzman olduğumuzu sansınlar.)

Efendim sen de biliyorsun ki metropol hayatı girişiyle başlayıp organik deliliğine varan, bünyeyi kapatıp sahil kasabasına yerleşme hülyalarına dalan insanımız bir hayli fazla. Genlerimize mi işlenmiş nedir. Bir yaştan sonra elimize toprak değsin istiyoruz. Gerçi bazısı yalnızca eldivenle değdirebilecek seviyede hijyen manyağı olsa da olsun. Toprak topraktır. Çocukken pamuk içinde fasülye çimlendirme aksiyonu gün geliyor evi saksılarla doldurma girişimlerine uzanıyor.

!!!!!

Bitkiler zamanla seni ele geçiriverir. Her bulduğun tohumu, dalı, çiçeği sahiplenmek, bakmak isteyebilirsin. Yapma. Bi dur. Sakin.

1- Önce balkonda mı, ev içinde mi bakacaksın bitkiye. Bir karar ver. Her ikisiyle birlikte başlama, yavaş yavaş.

2- Bitkilerin kimisi direkt güneş ışığı ister. Bunları evde bakacağım diye kendini harap etme. Örnek: Sardunya, Ortanca, Limon. Kimisi de

3- Bazı bitkiler asitli toprak ister, musluk suyuyla yaptığın sulama toprağın suretini kireç gibi yapıverir. Bitki bu durumda topraktan faydalanamaz ve yavaş yavaş bitkin düşer.

4- Bitkiyi yalnızca suyla besleyemezsin. Gübre veya sıvı besin veya her ikisini birlikte kullanman gerekebilir.

5- Bitki geliştikçe kabına sığmaz olur. Menekşe mesela, 6 ayda bir yeni toprak ister. Minnacık saksısında daralır. Bazı bitkiler de büyüdükçe büyük saksı ihtiyacı duyar. İki senede bir, bir boy büyük saksıya geçirmek gerekir.

Bak bu benim yetiştirdiğim gül. Bir sonraki konumuz güller olsun. Hadi gülüşürüz.